Yeni Bir Yapı Denetim Düzeni
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odasının bağlı tüm şubeleri ile, yapı denetim sistemi hakkında, 23 Mart 2023 tarihinde yaptığı ortak açıklama.
Eklenme Tarihi: 23/03/2023
Bu metnin amacı sağlıklı ve
güvenli bir inşa süreci için olması gerekenleri tartışmaya açmaktır.
Türkiye’deki riskli yapı stokunun tespiti ve bunlara yönelik politikaların
belirlenmesi ile imar uygulamalarından doğan sorunlar doğrudan bu metnin konusu
değildir.
Ülkemizde her yıl ortalama 100
bin yeni yapı üretilmektedir. Bu öneriler ile amaçlanan, riskli yapı stokuna
her yıl yeni risklerin eklenmesini önlemek ve riskli yapıların dönüştürülmesi
veya güçlendirilmesi süreçlerinin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesinin
altyapısını oluşturmaktır.
DEĞERLENDİRME:
4708 sayılı Yapı Denetimi
Hakkında Kanunu ile kurgulanan sistemde, denetim hizmetinin “kamusal” niteliği
yok sayılmış ve denetim hizmeti ticarileştirilmiştir. Oysa yapı denetim hizmeti
piyasa dengelerine ve serbest piyasanın rekabetçi koşullarına terk edilemez.
Mevcut sistemin asli unsurları
olan yapı denetim kuruluşları doğası gereği kâr amaçlıdır. Devlet bu kuruluşlar
üzerinde etkin bir denetim mekanizması da kuramamıştır. Dolayısıyla Yasa
kapsamında, inşa edilen yeni yapıların, istenilen düzeyde, güvenli, sağlıklı ve
kaliteli olması sağlanamamıştır.
Yapı denetim sistemi içinde,
kurucu ortakları da dâhil olmak üzere proje, uygulama ve malzeme denetimiyle
görevlendirilen ya da şantiye şefi olarak çalışan çok sayıda mühendis ve mimar
yer almaktadır. Sistem, bünyesindeki her bir aktör için farklı sorunlar
barındırmaktadır.
Yapı Denetim Kuruluşlarının
ortakları verilen hizmet için alınan bedellerin azlığından şikâyet etmekte;
denetim hizmetlerinde yaşanan kalite sorununu devlet tarafından belirlenen bu
bedelin yetersiz kalışına bağlamaktadır. Bu yakınmalarda haklılık payı vardır
elbette. Zira devlet 595 sayılı KHK ile oluşturulan yapı denetim sisteminde
%4-8 oranında belirlediği hizmet bedelini müteahhitlerin baskıları ile 4708
sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun sürecinde önce %3’e sonra da %1,5’e
düşürmüştür. Hizmet bedelleri üzerinde bu kadar oynanması ve giderek
azaltılması bile yapı denetim sisteminin nitelikli yapı üretimini sağlama
hedefinden ne kadar uzak olduğunun, hukuki deyimle “şekli zorunluluk”tan dolayı
oluşturulduğunun açık bir göstergesidir.
Öte yandan Yapı Denetim
Kuruluşları düşürülen ücretlerine karşılık en büyük maliyet unsuru olarak
gördükleri mühendis ve mimarların ücret ve giderlerini kısmaya çalışmakta,
nitelikli işgücünden kaçınmakta ve hatta hizmet almadan teknik elemanların
imzalarını kullanma yoluna gitmektedirler.
Sistemde denetçi, kontrol elemanı
ve şantiye şefi olarak yer alan mühendis ve mimarlar ise ekonomik sorunların
yanı sıra ücretli çalışmanın getirdiği sorunlarla da boğuşmaktadır. Mesleğinin
gereğini yapmaya çalışan meslektaşlarımız üstlendikleri sorumluluğa göre son
derece düşük ücretlerle çalıştırılmakta, üstelik bu ücretleri bile zamanında
alamamakta, her an işsiz kalabileceği endişesi taşımakta, bir yandan yapı
üretim sürecinde görev alan eğitimsiz ve vasıfsız usta, kalfa ve işçi gibi
meslek mensupları ile uğraşırken diğer yandan yapı sahibi veya yüklenici
tarafından proje dışı imalatları görmezden gelmeye zorlanmaktadır.
İşveren vekili sıfatı nedeniyle
iş kazaları da dâhil olmak üzere yapı işyerlerinde oluşabilecek her türlü
sorunun doğrudan muhatabı olan şantiye şefleri ise, tam zamanlı olarak
çalışmaları gerekirken sistemde aynı zamanda birden fazla işyerinde şantiye
şefliği yapmalarına olanak tanınması nedeniyle, üstlendikleri tüm bu
sorumlulukların gereklerini yerine getirmekten uzaktır. Şantiye Şefliği
hizmetleri de büyük oranda kağıt üzerinde kalan formaliteye dönüşmüş
durumdadır.
Sistemin
sağlıksız kurgusu ve suiistimaller nedeniyle görevini layıkıyla yapamayan birçok
mühendis ve mimar cezai ve hukuki pek çok yaptırımla karşılaşmaktadır. Sistem
yarattığı kaosun tek suçlusu olarak mühendis ve mimarları görmekte ve hedef
tahtasına oturtmaktadır. Zira yasanın uygulama sürecinde karşılaşılan güçlükler
giderilmediği gibi yapılan değişiklikler sadece yapı denetim firmaları lehine
olmuş, sayıları on binleri bulan mühendis ve mimar çalışanlar için koşullarını
iyileştirici en ufak bir düzenleme yapılmamıştır.
Ayrıca, teknik
kadroların nitelikleri ve yeterlilikleri sorgulanmaksızın yapı denetim
sisteminde görev üstlenebilmeleri bir başka sorundur. Denetim hizmetlerini yapanlar, yapılan işin
önemi gereği bilgi, deneyim ve uzmanlık sahibi olmak durumundadır. Ancak sistem bu tür elemanların görev
yapabilmesine olanak sağlamamaktadır.
Sistemin böyle
yürüdüğü bir ortamda sağlıklı bir inşa sürecinin oluşması elbette ki mümkün
olamamakta, toplumun can ve mal güvenliği tehlikeye atılmaktadır. Denetim
hizmetlerinin serbest piyasa koşullarına terk edilmesi topluma büyük bedeller
ödetmektedir.
SONUÇ VE ÖNERİLER:
Mevcut Yapı Denetim Yasasının
öngördüğü, ticari yanı ağır basan yapı denetim şirketi modeli yerine; uzmanlık
ve yapılan işin önemini ve sorumluluğunu bilen yapı denetçilerinin etkinliğine
dayalı, meslek odalarının sürece etkin katılımını sağlayacak yeni bir denetim
süreci modeli hayata geçirilmelidir. Böylesi bir model için önerilerimiz
aşağıda maddeler halinde belirtilmektedir.
1-
ÖNCELİKLE YETKİN MÜHENDİSLİK: Mühendislik
hizmetlerinde özellikle yapı alanlarında hizmet veren teknik kadroların
bilinçli ve bilgili olmaları kamu çıkarları açısından son derece büyük bir önem
taşımaktadır. Halkın can ve mal güvenliğinin korunması, ulusal kaynakların
doğru kullanılması, bilgi ve bilinç düzeyinin artmasıyla doğru orantılıdır.
Yüksek öğretim kurumlarında verilen mühendislik eğitimi seviyesi ne olursa
olsun temel eğitim niteliğindedir. Ayrıca bir mühendislik dalının pek çok alt
dalları bulunmaktadır. Bir mühendisin sadece dört yıllık bir eğitim ile
unvanını taşıdığı meslekte ve alt dallarının tamamında uzmanlaşması ya da
yetkinleşmesi fiilen mümkün değilken taşıdığı unvan nedeniyle tüm alanlarda
yetkilendirilmiş olması bir çelişkidir. Bu çelişkiden faydalanan ise mühendisin
bilgisinden ziyade imzasına ihtiyaç duyan çıkar çevreleridir. Dolayısıyla 1938
yılından bugüne değiştirilmemiş olan 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Kanunu
değiştirilmeli Meslek Odalarının kendi meslektaşlarını yetkinliklerine göre
belgelendirme ve yetkilendirme hakkı getirilmelidir.
2-
Yapı Denetim Sisteminde proje denetimi ve uygulama denetimi birbirinden ayrılmalı, kamu
bünyesinde ülke genelinde ihtiyaç duyulan yer ve miktarda idari özerkliğe ve
güvenceye sahip “Etüt ve Proje
Denetim Birimleri” oluşturulmalıdır. Bu birimler denetledikleri projelerin
ölçek ve özelliklerine göre sınıflandırılmalı ve yetkilendirilmelidir. Bu birimlerde ilgili tüm meslek
disiplinlerinin yeterli düzeyde istihdamı sağlanmalı, görev yapacak sorumlu
denetçi İnşaat Mühendisleri Meslek Odası tarafından belirlenmiş Yetkin Mühendisler
olmalı, çalışan tüm mühendis ve mimarlar ilgili meslek kuruluşları tarafından
sertifikalandırılmalı, yaptıkları görev ve aldıkları sorumlulukların karşılığı
oranında ücretlendirilmelidir.
3-
Yapı Denetim Kuruluşları doğrudan kamu
tarafından görevlendirilmiş birimler olarak çalışmalıdır. Yapı Denetim
Kuruluşları ile müteahhit ve/veya yapı sahibi arasında herhangi bir mali ve
idari bağlantı olmamalı Yapı Denetim ücretleri doğrudan kamu tarafından
ödenmeli ve bu kuruluşlar doğrudan kamuya karşı sorumlu olmalıdır.
4-
Yapı Denetim Kuruluşları için sorumluluk
sigortası zorunluluğu getirilmelidir.
5-
Hazır beton üreticileri de sisteme entegre edilip,
yükümlülükleri ve uygulanacak yaptırımlar tanımlanmalı ve takibi yapılmalıdır.
6-
Yapı Denetim Kuruluşlarının ortaklarının
içerisinde Meslek Odası tarafından belgelendirilmiş en az bir taneYetkin İnşaat Mühendisi bulunmalı ve onun sorumluluğunda
diğer denetçiler ve kontrol elemanları çalışmalıdır.
7-
Yapı Denetim Kuruluşunda görev yapacak mühendis
ve mimarlar sorumluluklarına göre meslek kuruluşlarınca belgelendirilmeli,
takibi yapılmalıdır.
8-
Yapı Denetim Kuruluşlarında çalışan tüm
görevliler kamu görevlisi statüsünde olmalı, ücretleri, iş güvenceleri ve özlük
hakları teminat altına alınmalı, ücretleri TMMOB tarafından belirlenen asgari
ücretin altında olmamak kaydıyla görev, yetki ve sorumluluklarına görekademeli olarak belirlenmelidir.
9-
Gerek Etüt ve Proje Denetim Birimlerinde gerekse
Yapı Denetim Kuruluşlarında görev yapan mühendis ve mimarlar için mesleki
sorumluluk sigortası getirilmelidir.
10-
Yapı Denetim Kuruluşlarının oluşmasından,
görevlendirilmesinden ve takibinden sorumlu olan tüm kurullarda Türk Mühendis
ve Mimar Odaları Birliğine bağlı ilgili Odaların temsilcileri yer almalıdır.
11-
Nitelikli proje hizmetlerinin verilebilmesi için
Meslek Odalarının önündeki engeller kaldırılmalı, proje hizmeti veren Mühendis
ve Mimarlar için Odaların yetkilendirme ve denetleme hakkı olmalı, proje hizmet koşulları ve ücretleri Odalar
tarafından belirlenmelidir.
12-
Müteahhitlik iş, işleyiş ve ilişkilerini
belirleyen özel bir kanun çıkarılmalı ve sorumlulukları belirlenmelidir. Kamu
müteahhitleri gibi yeterlilik kriterleri getirilmeli teknik kadro, finans, donanım
ve iş bitirme kriterleri koyularak titizlikle uygulanmalıdır.
13-
Yapı alanı 1500 m²’yi geçen her yapım işinde tam
zamanlı olarak bir Şantiye Şefi bulundurulması zorunlu hale getirilmelidir.
14-
Şantiye Şeflerinin işveren (müteahhit) ile
yapacağı hizmet sözleşmeleri ilgili Meslek Odası tarafından belirlenen tip
sözleşmeler çerçevesinde olmalı, Şantiye Şeflerinin alacakları ücretler
TMMOB’nin belirlemiş olduğu ücretlerin altında olmamalıdır.
15-
Şantiye Şeflerinin belgelendirilmesi ve bu
belgelendirmeye esas eğitimleri ilgili Meslek Odası tarafından yapılmalıdır.
16-
Sistemde görev alan tüm mühendis ve mimarların
sicilleri kayıtlı oldukları Meslek Odaları tarafından tutulmalıdır.
17-
Tüm yapılar, yapım ve kullanım özelliklerini
koruyup korumadığının tespiti amacıyla ve ilgili kamu kurumlarının sorumluluğu
altında, imara aykırılık, yapısal elemanlardaki değişiklik ve hasar-deformasyon
oluşup oluşmadığı bakımından periyodik olarak denetlenmelidir.
TMMOB İnşaat
Mühendisleri Odası
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Aydın Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Balıkesir Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Çanakkale Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Denizli Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Erzurum Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Hatay Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Mersin Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Manisa Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Muğla Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Sakarya Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Samsun Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Tekirdağ Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Uşak Şubesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Van Şubesi