SESİMİZİ DUYAN VAR MI!!!!! ​

17 AĞUSTOS 1999 SAAT 03.02 ÜZERİNDEN GEÇEN TAM 23 YIL NE DEĞİŞTİ!!!!! ​

Eklenme Tarihi: 17/08/2022

SESİMİZİ DUYAN VAR MI!!!!!

17 AĞUSTOS 1999 SAAT 03.02 ÜZERİNDEN GEÇEN TAM 23 YIL NE DEĞİŞTİ!!!!!

Cumhuriyet tarihinin en büyük depremlerinden biri olarak kayıtlara geçen 1999 Gölcük depreminin üzerinden 23 yıl geçti. 7,4 büyüklüğündeki deprem tüm Marmara bölgesini etkilemekle birlikte 20 Binden fazla vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 50 binden fazla kişinin yaralandığı birçok ailenin yok olduğu, birçok yapıyı yerle bir eden 17 Ağustos Depremi can kayıpları ve ekonomik sonuçları itibariyle tüm Türkiye`yi derinden sarstı.

Gölcük Depremi, ülkemizin depreme bakış açısının değişmesinde bir milat olarak kabul edilmektedir. 1999`dan sonra depremin neden olduğu yaraları sarmaktan çok deprem öncesi alınması gereken tedbirlerin düşünülmesi gerektiği tüm çevrelerce benimsendi. Ortaya çıkan bu fikir birlikteliği sonucunda güvenli ve sağlıklı bir yaşam, yapılaşma ve çevre için nelerin yapılması, ne tür önlemlerin alınması gerektiği konularında fikirler öne sürüldü, bunların toplamı olarak kamu kurumlarınca strateji ve eylem planları oluşturuldu. Ancak bugün geriye dönüp bakıldığında aradan geçen 23 yılda olası deprem zararlarını azaltma çalışmalarının toplumların/kurumların kendiliğinden yaptığı çalışmalardan öteye gidemediği görülmektedir.

Bu çalışmalar kurumların yapmış olduğu çalışmadan öteye gidemediği gibi, Doğu Marmara’nın tamamını etkileyen 7,4 büyüklüğündeki deprem, gerekli tedbirler alınmadığında yaşanan doğal afetlerin felaketlere dönüşebildiğinin en acı göstergesi olarak kayıtlara geçti.

Geçen 23 yıl içinde;

Yapı Stokumuzun Durumu Kaderine Terk Edilmiştir !!!!!!!!

 

Ülkemizin yapı stokunun durumu belirsizliğini korumaktadır. 2017 yılında tamamlanması öngörülen bina envanteri çalışması tamamlanamamış, ya da durumun ne denli kötü olduğu ortaya çıkmış kamuoyu ile paylaşılmamıştır, dahası resmi kurumlar hariç başlanamamıştır. Bunun sonucu olarak mevcut yapı stokunun ne durumda olduğu bilinmemekte ve iyileştirilmesi de mümkün olmamaktadır. Bu binaların durumu ne yazık ki deprem tarafından son derece ağır bedeller sonucu yapılmaktadır, hiçbir vatandaşımız kaderine terk edilmemeli bu çalışmalar derhal tamamlanmalı ve kamuoyu ile paylaşılmalıdır.Bu güne kadar yapılan çalışmalar acilen paylaşılmalı, ne kadar yapımızın deprem dayanıklılığının yetersiz olduğu, güçlendirilmesi gereken yapı miktarının ne olduğu, yapılan çalışmalar neticesinde kamu kurumlarına ait binaların ne kadarının tarandığı ne kadarı hakkında yıkım, güçlendirme ve kullanım kararı verildiği tüm şeffaflığı ile paylaşılmalıdır.

Yapı Denetim Yasasında Köklü, Kalıcı, Önleyici Değişikliklere İhtiyaç Vardır!!!!!!!

 

Kamu hizmeti vermesi gereken kuruluşlar birbirleriyle rekabet eder durumda olmamalıdır. Ticarileşen Yapı Denetim sistemi derhal düzeltilmelidir. Ekonomik şartları iyileştirilmeli birbirleri ile rekabet eder durumları ortadan kaldırılmalıdır. Denetimsizliğin temel nedeni rant ilişkilerinin tekniğin, fen ve sanat kurallarının önüne geçmiş olmasıdır. Yapı Denetim sisteminin sağlıklı çalışması için gereken yasal düzenlemeler yapılmalıdır.Odalarımızın yapı denetim sistemine daha etkin bir şekilde dahil edilmesi, mesleki denetim ve belgelendirme aktif rol alması için yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.

 

 

Kentsel Dönüşüm Rant Odaklı Politikalara Teslim Edilmiştir!!!!!!!!

 

Kentsel dönüşüm rant odakları politikalarla değil vatandaşın ihtiyacına yönelik bir sistem ile yönetilerek süreç biran önce işletilmeye başlanmalıdır.            

            Artan maliyetler ve hayat pahalılığı da göz önünü alınarak finansman miktarları arttırılmalı, finansmana ulaşım kolaylaştırılmalı vatandaşın ödeyebileceği oranda bir plan oluşturulmalı ve kar amacı güdülmeden tüm işlemler yapılmalıdır.

 

            İmar Barışı Başlı Başına Bir Hatadır, Vatandaşlarımız Kaderine Terk Edilemez!!!!!!

 

            Yapı stokumuzda ki belirsizlikler ve tehlikeler ortada iken ekonomik ömrünün tamamlamış yapıların kendiliğinden yıkıldığı bir dönemde imar barışı adı altında çıkarılan yasa can ve mal kayıpları tehdidini büyütmektedir.

            İmar Barışı Kapsamında kayıt altına alınmış tüm yapılar acilen listelenmeli deprem güvenliği acısından incelenerek riskli olanlar hemen dönüştürülmelidir.

 

Her Şantiyeye Bir Şef Uygulaması Zorunlu Hale Getirilmelidir.!!!!!

 

Yakın tarihte yaşanan depremlerin ardından ortaya çıkan durum bize gösteriyor ki büyük bir oranla yapı inşa sürecinde yaşanan olumsuzluklar ve hatalardan kaynaklı yapılarda hasar meydana gelmektedir.

Yapı inşa sürecinde kilit rol oynayan şantiye şefliği ihmal edilmekte, yanlış politikalar sonucu önemsizleştirilmekte ve yalnızca imzadan öteye gidemediği görülmektedir.

            Şantiye şefliği konusu biran öce çözüme kavuşturulmalı, belgelendirme süreçlerinde odalarımıza yetki verilmelidir.

            Her şantiyede bir şef görev almalı yapı üretim süreci sağlıklı bir şekilde işletilmelidir.

 

 

Sonuç olarak beklenen BÜYÜK MARMARA depreminin etkilerini, can ve mal kaybını en aza indirmek ve doğa olayının felakete dönüşmesini engellemek için önerilerimiz dikkate alınmalı yetkililer biran önce harekete geçmelidir.

 

                                                           DEPREM DEĞİL BİNA ÖLDÜRÜR!!!!!!!

 

                                                           TMMOB İMO TEKİRDAĞ ŞUBE BŞK.

                                                                                Aykut AKDAĞ          

 



TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası